Tarihin en eski mahsüllerinden birisi olarak kabul edilen ve kökenleri Antik Mısır ve Yunan’a
sürülebilen aspir çiçeği bugün en iyi yemeklik yağlardan birisi olarak değerlendirilen Aspir yağının
da kaynağını oluşturur. Kokusuz ve tatsız olması ile birçok lezzetli yemeğin içinde yer alan aspir yağı
doğru şekilde beslenmeye eklendiğinde en sağlıklı yağ kaynaklarından birine dönüşür. Zengin içeriği
ile bütünsel sağlığı birçok açıdan destekleyen aspir yağının faydalarını ve en iyi kullanım şekillerini
sizin için araştırdık!
Aspir yağı nedir?
Aspir yağı, ayçiçek ile aynı aileyi paylaşan aspir çiçeğinden üretilen bir bitkisel yağdır. Antik
zamanlardan beri iyileştirici özellikleri için kullanılan aspir çiçeği ve yağı özellikle Asya ve Afrika’da
hem beslenme düzeninde hem de güzellik rutininde önemli bir yere sahiptir. Özellikle menstrüel
düzensizlikler, eklem ve karın ağrılarına iyi geldiği, saçı ve cildi güzelleştirdiği düşünülen aspir yağı
günümüzde ise yüksek yanma derecesi sayesinde en ideal yemeklik yağlardan biridir.
Herhangi bir tadı veya kokusu olmadığı için tüm yemeklerde gönül rahatlığı ile kullanılabilen aspir
yağı çok yüksek derecelerde bile dengesizleşip zararlı yan ürünler üretmez. Bu nedenle kızartma,
soteleme, ızgara, fırınlama gibi yüksek sıcaklık isteyen pişirme yöntemlerinde kullanılabilir.
Aspir yağının besin değerleri
Bir yemek kaşığında 120 kalori bulunan aspir yağı toplamda 13.6 gram yağ içerir. Bu yağın yaklaşık
10.1 gramını çoklu doymamış yağ asitleri, 1.9 gramını tekli doymamış yağ oluştururken 0.8 gram
gibi küçük bir miktarını doymuş yağ asitleri oluşturur. Nitekim bu oranlar aspir yağının üretimine
hatta serisine göre bile değişim gösterebilir. Aspir yağı aynı zamanda bir E vitamini deposudur. Bir
kaşıkta yaklaşık 4.64 gram E vitamini bulundurur.
Aspir yağının sağlık faydaları nelerdir?
Aspir yağının yaklaşık yüzde 20’si tekli doymamış yağ asitleri; oleik asit, yüzde 75’ini ise çoklu
doymamış yağ asitleri; linoleik asit oluşturur. Yüksek oranda çoklu doymamış yağ asidi içermesi ile
kalp dostu bir yağ olan aspir yağı özellikle Omega-6 açısından zengindir.
Bedende pro-enflamatuar bir etki bırakan Omega-6 yağları, tam tersi bir etki yaratan Omega-3
yağları ile beraber ve dengeli şekilde tüketilmelidir. Bu dengeyi sağlamak için aspir yağının yüksek
kalitede bir üretim sürecinden geçmiş olması ve beslenme düzenine orantılı şekilde eklenmesi
gerekir.
Kalp sağlığını korur
Ölçülü şekilde tüketildiğinde aspir yağı yüksek doymamış yağ asidi seviyeleri sayesinde kalp
sağlığını destekler. Yapılan bir araştırmaya göre kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini yüzde
30 oranında bile düşürebilir. Kötü kolesterolün düşmesine, insülin hassasiyetinin güçlenmesine,
enflamasyonun dengelenmesine yardımcı olan aspir yağı bu sayede Tip 2 diyabet gibi metabolik
hastalıklara karşı korunma sağlar. Yüksek E vitamini oranı ile bağışıklık fonksiyonunun
desteklenmesine ve damar sağlığının korunmasına yardımcıdır.
Kilo kontrolüne yardımcı olur
Yapılan araştırmalar beslenme düzenine ölçülü şekilde eklenen aspir yağının bel çevresindeki yağın
azaltılmasına ve kas kütlesinin arttırılmasına katkıda bulunduğunu göstermiştir. Aspir yağının kilo
kontrolü üzerindeki bu pozitif etkisi içerdiği konjuge linoleik asit (CLA) ile ilişkilendirilir. CLA aynı
zamanda bedenin insülin hassasiyetini de destekler. Bu nedenle özellikle insülin direnci ve Tip 2
diyabete sahip kişilerin beslenme düzenlerine aspir yağını eklemeleri semptomları ile başa
çıkmalarına yardımcı olabilir.
Bedensel eflamasyonu dengeler
Omega-6 yağ asitleri genel kanının aksine sağlığa zararlı değildir. Tam aksine bedene enerji vermek
ve hücrelerin yapısına katılmak gibi çok önemli görevleri vardır. Öte yandan bedende enflamasyonu
arttıran bir etkisi olduğu için tam tersi etki bırakan Omega-3 yağ asitleri ile beraber, bir denge
içerisinde tüketilmesi gerekir. Omega-6 açısından yüksek bir diyet enflamasyonu yükseltirken
Omega-3 açısından yüksek bir diyet enflamasyonu düşürür. Eğer beslenmede her iki türden de
yeterli miktarda bulunursa bedensel enflamasyon kendi içinde dengelenebilir. Nitekim optimal
sağlık için Omega-3 yağ asidi tüketiminin Omega-6 tüketiminden daha yüksek olması önerilir.
Kan şekerini düzenler
Yapılan bir araştırmada aspir yağının kan şekerinin kontrolüne yardımcı olduğu görülmüştür.
Düzenli tüketiminde yaklaşık 16 hafta içerisinde kişilerin hemoglobin A1c değerlerinin düşmesine
katkıda bulunan aspir yağı için diyabetin önlenmesi ve baskılanmasında etkin bir rol oynayabileceği
yorumu yapılmıştır.
Aspir yağını günlük beslenmemize nasıl ekleyebiliriz?
Kalp dostu doymamış yağ asitleri ve antioksidanlar açısından zengin aspir yağı ölçülü miktarda
tüketildiğinde sağlığı hücresel seviyeden itibaren yükseltilebilir ve cilt kalitesini iyileştirebilir. 265
dereceye kadar çıkabilen yüksek yanma derecesi ile neredeyse tüm pişirme işlemlerinde
kullanılabilen aspir yağı kokusuz ve tatsız olması sayesinde aynı zamanda çok yönlüdür. Kızartma,
ızgara, fırınlama, soteleme için ideal bir seçenek olurken cilt bakımında da direkt cilt üzerine
uygulanabilir veya diğer esansiyel yağlar ile karıştırılarak bir yüz yağı oluşturulabilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.